Eser Adı: Grup Heterojen Eserin tekniği: T.Ü.A.B Eserin yapım Yılı: 2022 Eserin ebatı:100x100
Grup heterojen başlıklı eserimde, ekolojinin yarattığı devinimin sürdürülebilirliği sanatta deformasyon ile
nasıl imgelere dönüştüğünü, içerik açısından metamorfoz ile doğamızın gerçekliğimize yansıması ve bastırılmış olana geri dönüşümünü inceledim. Bunu figürdeki devinimlerle ve ekspresyonist bir resim anlayışı ile ele alıyorum. Kullandığım renkçi sistemle figürlerin mekanla devamlılık, ritim içerisinde tekrarlanıp bir sanat unsurunun resim haline bürünüşünü izleriz.
Manifestosu “Sürmenaj 7”
Sürmenaj başlığı altındaki son eserim olan bu resim de diğer seridekilerle bağlantılı. Deformasyon
ile ilişkili bir çerçevede biçimi içerik açısından inceledim. Bunu biçim bozmalar ve ekspresyonist bir resim anlayışı ile ele aldım. Metalik renkler resme dinanizm açısından görünmez çizgilerin geometrik biçimlerin oluşturduğu renk perspektifi ile oluşturdum. Kullandığım renkçi sistemle renklerle devinimlerin mekanla olan ilişkisini inceliyorum. Renklerin parlaklık ve canlılık derecesini gösteren kriter doymuşluktur. Renkler en saf biçimlerindeyken doymuşluğa ulaşır. Armoni tüm renklerle oluşturulabilir, renklilik etkisi ışıklılık farklarından etkilenir. Zıt renkler armoni oluşturmada dengeleyici bir birlik etkiye sahiptir. Biçim bozmaları, resimdeki doymuş-doymamış renklerin yerleri ve lekesel etkileri armoniyi sağlamada önemli faktörler olarak karşımıza çıkar. Sürmenaj 7 T.Ü.A.B
100x100 , 2021.
Özgeçmiş
7 Kasım 1996’da Adana’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Adana’da tamamladı.2010’da ilk karma sergisini açtı. Adana Güzel Sanatlar Lisesine birincilikle girdi.2014’te Adana Güzel sanatlar mezuniyet sergisine katıldı.2015-2019 yılları arasında Çukurova Üniversitesi Resim-iş eğitimi bölümünde okudu. Yüksek lisans eğitimine Mersin Üniversitesi eğitim fakültesinde devam etmektedir.
Sanat Anlayışı
Sanatı duyuların dışında zihinle kavrandığını ve bu zihinle beraber derinliği olan sanatta gerçekliği ararım. Bu gerçeklik soyut bir gerçeklik olarak kavrana bilir. Cezanne’dan başlayan zihinsel algıda yaratmayla, Schiele’yle figürlerdeki devimleri bende en büyük esinlenme kaynağı oldu. Duyularla değil ama zihnin o an içerisinde gösterdiği gerçekliği düşünürüm ve kurgularım genellikle resimlerimde. Evrendeki çizgilerden figüre bağlanan görünmez çizgiyi takip ederiz. Bu kayıp çizgi hiçbir zaman kavrayamayacağız umutsuz dolu bir yoldur. Doğada var olan her şeyin nesnenin dışında figür olduğunu kabul eder ve her figürün mekanla oluştuğu devinimlerle deformasyona uğradığını görürüz. Sürmenaj, zihinsel ve bedensel çöküş anlamına geldiği içindir ki hiçbir zaman bu mekânda var olamayan, bir yer edinemeyen figürler çöküşe yok oluşa doğru gidecektir. Nitekim de postmodern bağlamda figürün aitlik hissedemediği mekâna bağlanamaz ve çöker.
Biçimsel olarak resimlerimde geometrik biçimler hakim olsa da bir bütün olarak yaşamın heyecan dolu bir yaşam olarak görünen veyahut gösterilen bir şey olarak değil renklerin içerisinde gizlenmiş kaybolmuş figürler hakimdir. Tema olarak bu figürlerin şekillerini bozmaya uğratarak ve renk perspektifi kullanarak sürmenajla ilişkilendiriyorum. Bilinçaltının dışavurumuyla ilgileniyorum. Bu kompozisyonu kurgularken genellikle belli bir şeye bağlı kalmadan o an ki sürecin izlenimleriyle oluşturuyorum. Kullandığım renkçi sistemle zihinsel olarak daha güçlü olduğunu düşündüm renkler ve renklerle beraber devinimlerin mekanla olan ilişkisini gösteriyorum. Renklerin her zaman daha güçlü olduğuna inanmışımdır. Konuya bağlı olarak kullandığım malzemeler içerisinde kemikleri de dahil ederek renk perspektifiyle sürmenajla ilişkilendirip biçim veriyorum. Bununla beraber boşlukta yaratma biçiminin renkler ve perspektifin bozulmasındaki derinliğini biçim açısından amaçlıyorum.