70×100 tuval üzerinde akrilik boya çalışması
Sessizliğin Yapısında Gizlenen Şehir[MARDİN]
Yüzey boyunca uzanan paralel çizgiler yer alır. Yakından bakıldığında yalnızca ritmik bir desen hissedilir; ama birkaç adım geri çekildiğinizde bir şehir belirir. Çizgilerin arasında gizlenmiş minareler, ufuk çizgileri boşluğun içinde var olan bir manzara. Bu teknik, bize çizgi ile boşluk arasındaki ince dengeyi gösterir. Görünmeyen, aslında hep oradadır. Sadece doğru yerden bakmak gerekir. -Göz Değil, Bakış Belirler Görmek, sadece bakmak değil; mesafe ile düşünen bir eylemdir. Yakından bakıldığında kaybolan, uzaktan bakıldığında ortaya çıkan imgeler İzleyiciye bir soru sorar: "Gerçekten görüyor musun, yoksa sadece bakıyor musun?" Bu eser, izleyiciyi sadece estetik bir deneyime değil, aynı zamanda bir farkındalığa davet eder: Görmek için bazen yaklaşmak değil, uzaklaşmak gerekir. Bazı görüntüler gözle değil, mesafeyle görülür. Çünkü anlam, ancak bakışın derinleştiği yerde belirir.” Farklı tekniklerle inşa edilen bu imgeler, aslında ortak bir şey söylüyor: Görmek sadece bakmak değildir. Bazen küçük parçaların içindeki düzeni, bazen çizgilerin ardındaki sessizliği fark etmek gerekir. Bu birliktelik, hem dijital dünyanın çok katmanlı doğasını hem de analog ifadenin yalın gücünü bir araya getirerek bize şunu hatırlatıyor: Gerçek algı, sadece tek bir bakışta değil, bakışların birleşiminde saklıdır.
66×67 (cansın) kağıdı üzerinde akrilik boya çalışması Renklerin Sessiz Hafızası
Sayısız renkli kareden oluşan bir piksel kompozisyonudur. Yaklaştıkça bu kareler birbirine karışır göz karmaşanın içinde yönünü kaybeder. Ama birkaç adım geriye çekildiğinizde o renkli parçalar bir bütüne dönüşür tanıdık bir yüz, geçmişten gelen sessiz bir bakış. Bu yapı, bize şunu fısıldar: Her detay anlam taşımaz; bazen bütün, sadece uzaktan görünür. Tıpkı yaşam gibi içindeyken değil, dışına çıktığında anlaşılır
91×68 tuval kumaşı üzerinde akrilik boya çalışması
Kaosun Noktaları
Benim yolum noktalardan başladı.
Bir nokta, sessiz bir varlık;
bir çizgi, düzenin izi;
bir piksel, parçalanmış bir bütün.
Ama ben hiçbir zaman sadece düzene ya da sadece kaosa teslim olmadım.
Çünkü biliyorum: Sanat, düzen ile kaos arasındaki gerilimin kıvılcımında doğar.
“Kaosun Noktaları” işte tam da bu kıvılcımın adıdır.
Burada çizgi var, ama aynı zamanda dağılma var.
Düzen var, ama aynı zamanda rastlantı var.
Bir elin kontrolüyle başlayan şey, boyanın özgürlüğüyle tamamlanır.
Her nokta bir ihtimaldir.
Her çizgi bir yolculuk.
Her sıçrama, hiç beklenmedik bir kapıyı aralar.
Benim sanatım budur:
Kaosu noktalarda çoğaltmak,
çizgilerde düzeni ararken rastlantının şiirine alan açmak,
ve her işte yeni bir evreni büyütmek.
Ve işte buradasınız:
Kaosun Noktalarının içinde,
benim dünyamın tam kalbinde.
Çünkü bu sadece bir resim değil,
düzen ile kaosun birlikte attığı kalptir.
2005 yılında Mardin’de doğdum. Sanata olan ilgim çocukluk yıllarımdan itibaren hayatımın merkezinde yer aldı. Tuval, benim için kelimelerin yetmediği noktada konuşan bir alan oldu; renkler, çizgiler ve fırça darbeleriyle iç dünyamı dışa vurabildiğim bir dil hâline geldi. Sanatsal yolculuğuma Mardin Güzel Sanatlar Lisesi’nde başlayarak sağlam bir temel attım. Bu temelin üzerine, hâlen Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde eğitimime devam ediyorum.
Çalışmalarımda özellikle piksel, noktasal ve çizgisel teknikleri öne çıkarıyorum. Her eserimde detaylarda kaybolan bir hikâyeyi ve bütünde güçlü bir görsel dili ortaya koymayı hedefliyorum. Sanat anlayışım, geleneksel ile moderni bir araya getiren bir yolculuk; izleyiciye hem düşündüren hem de görsel olarak derinden etkileyen deneyimler sunmayı amaçlıyor.
Benim için her yeni eser yalnızca bir resim değil; bir ifade biçimi, bir keşif ve sınırları zorlayan bir yaratım sürecidir. Renklerin, formların ve çizgilerin bir araya gelerek kendi anlamını bulduğu bu yolculukta, izleyiciyle kurduğum bağ en değerli olan şeydir.
Gelecekte, ürettiğim eserlerle yalnızca kendi dünyamı büyütmek değil, aynı zamanda izleyicilerin dünyasına da dokunmak istiyorum. Çünkü inanıyorum ki gerçek sanat, sadece gözle görülen değil; kalpte hissedilen ve ruhla yaşanan bir deneyimdir.